10 Temmuz 2011 Pazar

İletişim üzerine

Günümüzün dünyası iletişim üzerine kurulu ve bu dünyada herkes her şeyi bilmek,öğrenmek istiyor. Teknolojinin sunduğu imkanlar ne kadar genişlerse o denli bilgileneceğiz yada bilgilenmeliyiz ama öyle mi? Bizde , ülkemizde öyle mi? Elimize verilen iletişim fırsatlarını nasıl kullanıyoruz? Onlarca iletişim aracısı şirketler birbirinden cazip paketlerle karşımıza çıkıyor, biz ne yapıyoruz bu durumda ? Konuşuyoruz, iletişimleşiyoruz? Öyle mi?

Bir yerden bir yere gitmek için bindiğim minibüs tıklım tıklım , herkes tek ayak üstünde, çoğunluk işten evine ter içinde, yorgun dönüyor. Bir anda, her yerden bir melodi fışkırıyor? Kiminde mehter marşı, kiminde klasik parça, kiminde abuk bir şey…zırlıyor. Herkes bir zahmetle çıkarıyor aletlerini ve kulağına yapıştırıyor. Trafik , insan gürültüsü içinde yeterince iletişimleşmek için bağırarak konuşuyor , haliyle… Yanımda ayakta duran hanım da o yoğun trafikte yaşadığı son derece özel ev sorunlarını , hastalıklarını, sanırım sevgilisiyle -çünkü arada bir canım,aşkım lafı geçiyor- konuşmaya başlıyor. Bu yol 45 dk. sürdü ve ineceği yere gelip inmede önce “ iniyorum canım , sonra ararım “ dedi ve telefonu kapattı. Hanım indiğinde tüm özeliyle, tüm minibüs halkı tanıştık . Ben de peşinden insem bir öneri de bulunsam mı diye düşündüm , bir ara :))

Bu sadece bir örnek ,diğer telefonlu kişilerde en az yarım saat konuştular. Oldukça bilgilendim :)) İletişim ne zaman teşhircilikle birleşti ?



Bir arkadaşınızın davetine uyarak evine gidiyorsunuz, her şey iyi,güzel. Derken başköşe de alet ötmeye başlıyor. Haydi… arkadaşınız kapıyor aleti , kapanıyor odasına , başlıyor konuşmaya sanki siz orada yoksunuz, sanki ilgi beklemiyorsunuz , sanki yanlışlıkla gelmişsiniz… Şimdi lafın başını duydunuz , sonra kapı kapandı, iletişiminiz koptu :)) ister istemez merak etmez misiniz? ‘Acaba benimle ilgili sıkıntısı mı varda ,onu mu paylaşıyor’ diye.Eskiden ne güzel adetlerimiz vardı , hatırlar mısınız? Üç kişi bir arada iseniz iki kişi kulaktan kulağa fısıldayamazdı , çok ayıp bir hareket olarak görülürdü. Şimdi öyle mi ya? Bu aletlerin birilerinin yanında çok zırlaması acayip karizmatik bir olay olarak görülüyor. Bakın ‘ ben ne önemli bir adamım , herkes beni merak ediyor ‘ anlamı taşıyor muş…

Aslında tam tersi, herkese saat başı rapor vermeye , özel hayatı yok etmeye yarıyor ve size takip edilen çocuk muamelesi çekilmesine yarıyor :))

Kim arıyor diye merak etmeniz belki gereksiz birkaç dk. süren bir iletişim olsa ama meşgul olduğunuzu söylediğiniz halde tüm gün saat başı düşen telefon sayısı :)) hayli fazla olunca ne düşünürsünüz? ‘ Kim miş ‘ dediğinizde hele de kod adı ile cevap verildiğini anladığınızda size ihtiyaç yoktur, kaçma zamanı… Sürekli herkes aldatma , birbirine haber atlatma derdinde, ne yazık ki…



Tatile çıkarsınız arkadaşınız sizden çok telefonla konuşarak zaman geçirmeye başlar. Neden diye sorduğunuzda cevap da şaşırtıcıdır, “ anlatıyorlar , dinliyorum .“ Şunu demek zor mudur? “ Ben şu anda başka yerdeyim, yüzyüze görüşünce konuşalım. “ İlginç olan bir şey de şu : insanlar yüzyüze konuşamazken bu aletle nasıl böyle detaylarla konuşabiliyorlar? İletişim süresince radyasyona ne çok maruz kaldıklarını söylemiyorum bile.



Evime taşındığım ilk yıllarda uzunca bir süre televizyon almamıştım, gelen giden ‘ aman ne güzel, ne huzurlu, sakin ev ‘ diyorlardı . Mutluydum, çünkü okumaya , dinlemeye fırsat buluyordum. Sonraları ‘ çok sessiz burası, benim de dizim vardı, gideyim ‘ demeye başladılar. Mecburen TV yi aldım, yeter ki gelen giden sıkılmasın diye. Sonra anladım ki beni de kendine alıştırdı bu alet. Neyse ki alıştığım an bırakmayı bilenlerdenim. Hatır sorma , kısa bilgilenme dışında telefona da yüz veremedim, hiçbir zaman…

Bu konuya neden takıldım ? Biz millet olarak her şeyin çamurunu çıkarmaya, uygarlığı taklit edeceğiz derken kendimizi, teknolojinin gerçek amacını unutmaya meyilliyiz.

Eminim telefonu bulan Graham Bell in kemikleri sızlıyordur :)) neler için kullanıldığını duydukça.

İletişim olanaklarını , teknolojiyi modern dedikodu, santaj , birilerini kontrol altında tutmak gibi amaçlarla en çok kullanan millet olduğumuzun ispatları her gün ortada…





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder