10 Temmuz 2011 Pazar

HALA İNSAN

Kararmış beyaz elleri tozdan , güneşten
Yıkılmışlığı soğuk rüzgarlardan,yakıcı sıcaktan

Bezgin bir insan durur tarla ortasında.

Alsa da nasibini tarladaki toprak dostluğundan

Söylemez yalnızlığını utanır köylü olduğundan.

Büyük nefreti , terkedilmiş insanlık.

Duyulmaz çığlıkları, sımsıkı kapalı dudaklarından.

Uzaklaşır insanlar,çekilir perde perde sesler

Her akşamla gelen yalnızlık ve kader,

İki damla yaş olur kızarmış yanaklarında.

Yaşardı o bir zamanlar

Tüm insanlar gibi kaygısız

Dostça arzularını sunardı dudaklarında gülümsemeyle

Yaşamı bitti, suskun bir insan kaldı ardında.

Ve o hep dargın, çalıştı el tarlalarında.

Taş kesildi, taş oldu yanan kalbi,

Ağlayamadı o , gözyaşları tükendiğinden

Gördükçe dünyadaki daha kötü olanları

Kendi de şaştı nasıl dayandığına

Hala insandı tamamen tüketilmiş olsa da...



NİSAN BİNDOKUYÜZSEKSEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder